Aşk Sana Benzer tek parça izle Aşk Sana Benzer Aşk Sana Benzer izle Aşk Sana Benzer full izle Aşk Sana Benzer hd izle Aşk Sana Benzer tekparça Aşk Sana Benze.
Read More
Pages
Monday, February 23, 2015
Sunday, February 22, 2015
İstanbul Yabancılar İçin Türkçe Ders Kitabı
By:
Unknown
on 2:05 PM
Kitablar ( books )
İstanbul Yabancılar İçin Türkçe ders kitabı setini merkezimiz Öğrenci işlerinden temin edebilirsiniz. İstanbul Yabancılar için Türkçe Ders Kitabı A1 ve A2 seviyelerine ait ders kitaplarından ünite örneklerini incelemek için ilgili kitabın üzerine tıklayınız.
Saturday, February 21, 2015
Must ( meli )
By:
Unknown
on 5:43 PM
1. Must
The best counterpart in Turkish for the meaning of necessity that is given with 'must' in English is the suffix '-meli'. The skeleton for using a verb with this suffix is as follows:
verb-meli-to be
I must go --> git-meli-im --> gitmeliyim (note the use of the fusion consonant y)
We must study --> çalışmalıyız (note that the suffix -meli becomes -malı due to the major vowel harmony)
You must sit down (plural) --> oturmalısınız
You must go home now. --> Şimdi eve gitmelisin.
We can show how to express the necessity of a verb the for different cases of person:
Personal Pronoun
| Suffix |
Ben | -meliyim |
Sen |
-melisin
|
O | -meli |
Biz | -meliyiz |
Siz | -melisiniz |
Onlar | -meliler |
Mat - herkes biliyor
By:
Unknown
on 4:05 PM
sevdiğini biliyorum ama
beklediklerimi bulamadım
ben de senin vermediklerini
başka kadınlarda aradım
söyledim ama dinleyen olmadı
bana sadece aşk yetmez
sır değil ki bilmeyen kalmadı
biri duysa da fark etmez
herkes biliyor suçlu kim
herkes biliyor sevgilim
herkes biliyor suçlu kim
herkes biliyor
sil hadi gözyaşlarını
artık ağlama be kızım
sevgi aşk hepsi güzel ama
başka şeyler de lazım
söyledim ama dinleyen olmadı
bana sadece aşk yetmez
sır değil ki bilmeyen kalmadı
biri duysa da fark etmez
herkes biliyor suçlu kim
herkes biliyor sevgilim
herkes biliyor suçlu kim
herkes biliyor
söylesem ne fark ederdi
bir gün elbet sen de duyacaktın
ben mi sana anlatacaktım
zaten herkes biliyor
söyledim ama dinleyen olmadı
bana sadece aşk yetmez
sır değil ki bilmeyen kalmadı
biri duysa da fark etmez
herkes biliyor suçlu kim
herkes biliyor sevgilim
herkes biliyor suçlu kim
herkes biliyor
beklediklerimi bulamadım
ben de senin vermediklerini
başka kadınlarda aradım
söyledim ama dinleyen olmadı
bana sadece aşk yetmez
sır değil ki bilmeyen kalmadı
biri duysa da fark etmez
herkes biliyor suçlu kim
herkes biliyor sevgilim
herkes biliyor suçlu kim
herkes biliyor
sil hadi gözyaşlarını
artık ağlama be kızım
sevgi aşk hepsi güzel ama
başka şeyler de lazım
söyledim ama dinleyen olmadı
bana sadece aşk yetmez
sır değil ki bilmeyen kalmadı
biri duysa da fark etmez
herkes biliyor suçlu kim
herkes biliyor sevgilim
herkes biliyor suçlu kim
herkes biliyor
söylesem ne fark ederdi
bir gün elbet sen de duyacaktın
ben mi sana anlatacaktım
zaten herkes biliyor
söyledim ama dinleyen olmadı
bana sadece aşk yetmez
sır değil ki bilmeyen kalmadı
biri duysa da fark etmez
herkes biliyor suçlu kim
herkes biliyor sevgilim
herkes biliyor suçlu kim
herkes biliyor
Aslan ile Fare
By:
Unknown
on 3:28 PM
Ormanlar kralı aslan bir gün ormanda uyuyordu.
Minik bir fare aslanın üzerinde yürüdü .
Aslan uyandı ve sinirlendi.
Fareyi yakaladı.
Fare aslana yalvardı:
-Ne olur beni bırak! Bir gün ben de sana bir iyilik yaparım, dedi.
Aslan bu sözlere çok güldü: -Sen küçük bir faresin. Bana ne iyilik yapacaksın, dedi. Sonra fareye acıdı ve bıraktı. Fare hemen koşup gitti.
Aradan çok zaman geçti, aslan bir gün avcıların kurduğu tuzağa yakalandı.
Aslan çırpındı, bağırdı ama tuzaktan bir türlü kurtulamadı.
Oradan geçen minik fare aslanı gördü. Hemen dişleri ile tuzağın iplerini kesti. Aslanı tuzaktan kurtardı.
Fare aslana:
- Beni küçük diye beğenmiyordun. Bak, seni ben kurtardım, dedi.
Aslan, fareye çok teşekkür etti.
Berk
By:
Unknown
on 3:08 PM
Yaz geldi. Berk Antalya'ya gitti.Antalya çok sıcaktı. Deniz çok güzeldi.
Antalya'da çok turist vardı. En çok Alman turist vardı. Biraz İngiliz turist de vardı.
Gece oldu. Berk, bir otel buldu. Otel çok sıcaktı.Oda çok küçüktü.
Çok sinek vardı.Klima çalışmadı.Berk çok az uyudu
Sabah oldu.Berk, uyandı.Plaja gitti.Plajda biraz daha uyudu.Sonra biraz yüzdü.
Deniz çok sıcaktı.Hava da çok sıcaktı.Berk, susadı.Markete gitti. Kola aldı.
Biraz kola içti. Sonra acıktı.Lokantaya gitti. Döner yedi.
Akşam oldu.Berk, bir bara gitti.Bar çok kalabalıktı.
Bir adam gitar çaldı.İnsanlar dans etti.
Berk çok bira içti.Sarhoş oldu.
Sonra bardan çıktı.Uzun süre yürüdü.Oteli bulamadı.
Bir taksiye bindi, otele gitti.Klima yine çalışmadı.Oda yine çok sıcaktı.Yine çok sinek vardı.Ama Berk bunları düşünmedi.
Çok yorgundu. O akşam hemen uyudu.
I. Simple Past Tense Suffix: -dı, -di, -du, -dü, -tı, -ti, -tu, -tü
Gelmek: infinitive
Gel (Verb stem) + mek (infinitive suffix)
Geldi: past tense of gelmek
II. Plural Suffix: -lar, -ler
İnsan (noun) + lar (plural suffix)
III. Case Suffixes:
1. Dative case: -a/-e (to, towards)
Bar > bara : bar > to the bar
Antalya > Antalya'ya ("to Antalya", y: buffer letter)
2. Locative Case Suffix: -de, -da, -te, -ta (in, at, on)
Antalya > Antalya'da ("in Antalya")
3. Ablative Case Suffix: -den, -dan, -ten, -tan (from)
Bar > bardan ("from the bar")
4. Accusative Case Suffix: -ı, -i -u, -ü (from)
Accusative case is the direct object case. With transitive verbs we use the accusative case of objects.
otel > "oteli buldu"
bunlar > "bunları düşündü"
Read More
I. Simple Past Tense Suffix: -dı, -di, -du, -dü, -tı, -ti, -tu, -tü
Gelmek: infinitive
Gel (Verb stem) + mek (infinitive suffix)
Geldi: past tense of gelmek
II. Plural Suffix: -lar, -ler
İnsan (noun) + lar (plural suffix)
III. Case Suffixes:
1. Dative case: -a/-e (to, towards)
Bar > bara : bar > to the bar
Antalya > Antalya'ya ("to Antalya", y: buffer letter)
2. Locative Case Suffix: -de, -da, -te, -ta (in, at, on)
Antalya > Antalya'da ("in Antalya")
3. Ablative Case Suffix: -den, -dan, -ten, -tan (from)
Bar > bardan ("from the bar")
4. Accusative Case Suffix: -ı, -i -u, -ü (from)
Accusative case is the direct object case. With transitive verbs we use the accusative case of objects.
otel > "oteli buldu"
bunlar > "bunları düşündü"
Ayşe
By:
Unknown
on 1:02 PM
Gece oldu. Ayşe uyudu. Rüya gördü.
Havada uçtu.
Havada çok bulut vardı. Kuşlar gördü.
İnsanlar ve evler gördü.
Çocuklar el salladı.
Her şey çok küçüktü.
Kuşlar, "merhaba" dedi.
Ayşe çok sevindi.
"Uçmak ne güzel" dedi.
"Uçmak ne güzel" dedi.
Sonra bir uçak gördü.
Ayşe el salladı.
Pilot selam verdi.
Sonra bir ses duydu.
Saat çaldı.
Ayşe uyandı.
|
|
Evimde
By:
Unknown
on 9:20 AM
Bu evim. Evimde
sekiz oda ve bir çok kapı ve pencere var. Evimde iki kat, bir zemin kat
ve bodrum var. Evimde garaj, teras, bahçe ve balkon da var. Benim
favorim oturma odası. Oturma odasında bir koltuk ve bir kanepe var.
Yerde çok yumuşak bir halı var. Koltuğun karşısında bir şömine var. Ama, oturma odasında masa yok. Yemek odasında büyük bir masa ve on sandalye var. Masada bir şarap şişesi var, çünkü bizim bodrumumuzda bir şarap mahzeni var. Masada
da her zaman on tabak, on bardak, on çatal, kaşık ve bıçak olur.
Masanın ortasında küçük bir mum var. Yatak odam ikinci katta. Yatak
odamda iki kitaplık, bir gardrop, bir yatak ve bir yazı masası var.
Yazı masasında bilgisayarım var. Yatak odamın yanında, tuvalet ve banyo
var. Banyoda bir duş, küvet ve ayna var. Evimde televizyon yok.
Yatak odamın yanında -- next to my bedroom
Koltuğun karşısında -- across the armchair
her zaman... olur -- always... there is
Masanın ortasında -- in the middle of the table
1. Evimde kaç oda var?
2. Oturma odasında ne var?
3. Yemek odasındaki masada ne var?
4. Yatak odamda ne var?
5. Yatak odamın yanında ne var?
6. Televizyon hangi odada?
7. Şarap mahzeni nerde?
Read More
Yatak odamın yanında -- next to my bedroom
Koltuğun karşısında -- across the armchair
her zaman... olur -- always... there is
Masanın ortasında -- in the middle of the table
1. Evimde kaç oda var?
2. Oturma odasında ne var?
3. Yemek odasındaki masada ne var?
4. Yatak odamda ne var?
5. Yatak odamın yanında ne var?
6. Televizyon hangi odada?
7. Şarap mahzeni nerde?
Subscribe to:
Posts (Atom)